Çarşamba, Kasım 15, 2006

Kariyer yolu muz kabuğu dolu...

Bir süredir iş yerinde dozajı giderek artan hırs-ihtiras-bizans üçlüsü, birkaç senedir pek memnun olmasak da yuvarlanıp gittiğimiz kariyer yolumuza yeni dikenler ve taşlar ekledi. Belki ajansca kaplumbağa hızında ve ruhunda kendi kabuğumuzda, çevreden biraz da bihaber, geçinip gidiyorduk. Bu da başlı başına oldukça ciddi bir sorundu ama en azından yuvarlanırken kafamızı acıtan patrontaş, sırtımıza batan müşteri dikenleri haricinde, kendi aramızda mutluyduk. Şimdiyse anlam veremediğimiz ama kendi geleceğimiz açısından anlamlandırmak zorunda olduğumuz gelişmeler, epeydir hiç kullanmak zorunda olmadığımız uzuvlarımızı harekete geçirdi. Şartlar her birimizi birer fitne-fesat dedektörüne dönüştürdü ve aynı televizyonda bir süre önce gösterilen sigorta reklamındaki oyun gibi, muz kabuklarının üzerinden atlayabildiğimiz sürece yaşayabilir olduk. Hergün başlıca kaygı 'Ortada kuyu var, kimi itecekler de yandan geçecekler' olunca açıkçası bu işin tadı tuzu iyice kaçtı benim açımdan. İçgüdülerim bir an önce acil çıkış kapısına doğru seyirtmemi söylüyor, lakin geride kalacakları n ellerini zayıflatmamak adına burdayım şimdilik...

1 Comments:

Blogger polente said...

Mirim,

İş hayatı içerisinde bulunulan şartlar genelde kötü, çoğunlukla bezdirici ve sıklıkla iki yüzlülükle örülüdür. Her ne kadar böyle olsa da hasıraltı edilmeye, saklanmaya, diğerlerinin bilmemesi için alttan alta yürütülmeye çalışılır.
Pislik riyakarlığa gebedir ama gizlidir!
Aleni hale gelmesi iyi mi, kötü mü bilmiyorum. Hayat gibi, bilmek mi yoksa bilmemek mi iyi, akıllı mı yoksa salak olmak mı daha iyi, inanınız ki bilmiyorum.
Pek çok şeyi hiç bilmediğim gibi bunu da bilmiyorum.

Yardımcı olamadan ayrılıyorum huzurunuzdan.

6:16 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home