Çarşamba, Haziran 13, 2007

bir anlam kırıntısı...

nedense hep ölüm karşısında anlarız yaşam gailesinin anlamsızlığını. anlamlı kırıntıların da değerini farkettiğimiz an yine aynı andır.

yakın zamanda yaşadığımız, peşpeşe ölümü hatırlatan haberlerle çevrelendiğimiz süreç beni ve çalışma arkadaşlarımı bunları düşünmeye sevk etti. ve içimizden birinin düşüncesi içimde öyle yer etti ki, ÇY'ye yazmaktan ve kendi kendime sormaktan geri duramadım:

acaba ne kadar anlamsız ayrıntıyla çevriliysek, hayattaki anlamlı kırıntılar karşısında da o kadar değerbilir mi oluyoruz gerçekten? yoksa bu gerçekten bir avuntu mu, hayatımızdaki anlamsızlıklara karşı bir savunma biçimi mi geliştirdiğimiz?

2 Comments:

Blogger polente said...

Çok zor bir soru olmuş bu, üstelik çalışmadığım yerden geliyor.

Bir ufacık, minicik anlam kırıntısı için yaşıyoruz bu doğru. Ama anlamsızlıklar çoğaldıkdıkça anlık anlamların değeri artar mı emin değilim, biz daha fazla sarılırız belki onlara ve kandırırız kendimizi bir parça daha...

4:32 ÖS  
Blogger eda kemal said...

kıtlık rantı diye bir şey vardı iktisatta onu hatırladım şimdi. bir şey ne kadar azsa ve talep eden buna oranla ne denli fazlaysa sırf bundan dolayı o şeyin fiyatı artıyordu. yani nerde azlık orada...

aynı şekilde elimizdeki şeyden sahip olduğumuz miktar arttıkça, elde ettiğimiz her yeni birimden sağladığımız fayda giderek düşüyordu. yani nerede çokluk orada da...

amaan ne gereksiz şeyler hatırladım kiraz vakti kiraz vakti...

4:48 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home