Pazartesi, Nisan 30, 2007

Bütçem Ol Gel Bana...

Muse'umu kaybedeli çok oldu fotoğraf alanında sayın ÇY ahalisi ama yazma alanında da kaybedebileceğim vayahut kaybettiğime inanacağım da aklıma gelmezdi neyse oldu işte bir kez. Bakalım Eda Kemal'in de hatırlatmasıyla şöyle minik bir yine yeni yeniden yaparak "değişerek geliştim" diyorum ben de...

Sebeb-i postum şudur ki, muzdarip olmadım hiçbirşeyden matematikten olduğum kadar şu ofis hayatında. Nasıl yani, ne alaka, ne diyorsun evladım sen??? Hepimizin libidosunun tavan taban arasında alternatif akım eğrileri içinde gidip geldiği şu günlerde, bana olan etkisi de bu durumun saçmalamak değil. Evet ciddiyim matematik, tek derdim tasam matematik bu günlerde ofis snırları dahilinde, yalan rüzgarına dönen, trio görünümlü, quattro çeşnili duygusal hayatı ve evde olan biten sinir buhranlarına değinmeden çerçevemiz dahilinde ofisteki sıkıntım olan matematikten devam etmek istiyorum ben yüksek müsadenizle.

Yurttaşlarım, Romalılar!!! Yazdım çizdim bundan önce de ama ne ilk ne de son olacak sanırım bu gidişle. Hala anlayamadım ben yönetici sınıfına dahil olan zatların neden biz çalışanları default her işe koşan, koşabilecek, koşması gereken kişiler olarak gördüklerini. Ortaokulda biten matematikle olan ilişkim yıllar içerisinde artan bir coşku ile büyüyerek ÖSS denen zillete kadar devam etti. Araya giren üniversite ile beraber ben diyeyim 8 siz diyin 9 sene boyunca semtlerimize uğramadık. Sevgili iş arkadaşlarım, patronum ve teklif isteyen tüm kişilerin bu gerçeği bilmelerine ve benim de milyarlarca, zilyonlarca kez acı gerçeği yüzlerine vurmama karşın, benden geçen hafta istenmiş olan "Bütçe Tasarısı" nın son rütüşlarını yapmakla meşgulüm, sanırım gün geçmeden genel merkeze ulaşacak, akabinde de gelecek hafta içinde sunumu yapılaraktan kabul edilecek veya edilmeyecek.

Şimdi gene nedenler ve nasıllar alemine dalmadan, beni libidomla bırak giderken diyen bünyeler için özetlemek isterim ki, çalışma hayatında neden yer doldurma elamanları olarak anıldığımız, eğer hepimiz böyleysek neden uzmanlaşmak zorunda bırakıldığımız, eğer uzmanlaşmamız gerekmiyorsa neden çalışma hayatında sürekli bununla karşı karşıya getirildiğimiz vb gibi pek güzide sorular cevaplanmak veya üzerinde daha da çok yazılıp çizilmek üzere kenara alınırken, kararsız, karmaşalar içindeki bloggerınız da daha fazla felsefeye dalmadan alternatif akım iniş çıkışlarındaki yerine dönüyor ve bütçesini düzeltmeye devam ediyorum.

1 Comments:

Blogger eda kemal said...

pek sayın sir patrick,

sana geçmiş olsun der, en kısa zamanda ev için birer kulak tıkacı, bütçe için bir muhasebeci edinmeni, bir yandan da bütçe eğrisiyle çalkantılı libido eğrisini çakıştırmaktan kaçınmanı hararetle tavsiye ederim. artık libido için ne edinmen gerektiğini sen daha iyi bilirsin ;) :P

5:45 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home