Perşembe, Aralık 21, 2006

De get 2006!

Efenim, mirim sağolsun pek müstesna, pek şahane bir başlık açmış ben de hemmen dahil olmak istedim.
Esasen bu girizgah kısımlarını pek bir seviyorum, uzun uzadıya geyik tam ruhuma uygun!
Girizgahı bu seferlik kısa tutup derhal maddelere geçiyorum.
1) Dost kazığı neymiş öğrenildi, kimseye tavsiye etmiyorum ve hatta yakın arkadaş bildiklerinizle aynı iş yerini, heleki bu model bir üstünüz konumunda ise never never paylaşmayınız.
2) En uzun süre evde işsiz oturma rekorumu egale etmiş bulunuyorum, her ne kadar iş hayatına hergün ağız dolusu sövsem de zengin bir koca buluncaya ya da büyük ikramiyeyi kazanıncaya kadar evdeki -ebeveynli hayattan- daha eğlenceli gibi, yani çok da emin değilim. Sanırım sadece işsiz olmaktansa işli olmak daha iyi, o da sosyal hayat, para vs yüzünden olabilir, ay bu konu derin ve uzun geçiyorum.
3) Onlarca CV yazdım, gönderdim, aralıklarla göndermeye devam ediyorum.
4) Kariyer değişikliğine gidildi, çömez bir yazardan, cadaloz bir müşteri temsilcisine giden yolun başındayım, eğlenceli mi, hayır, ama başka avantajları var.
5) İş yeri denen mefhumun önce ve sonra ve her dem insan üzerine kurulu olduğunu, tek bir adamın/kadının bütün enerjiyi değiştirebileceğini bir defa daha tecrübe etmiş durumdayım. (Sevgili Argun abi)
6) Patron denilen insanın zeki, çevik, değer bilir ve vizyonlusunu istiyorum, biliyorum çok şey istiyorum.
7) Halen ideal maaşa ulaşabilmiş değilim. Yeniyıldan büyük beklentiler içerisindeyim. Demre'li, sana diyorum noelbab, hadi canım yap bir güzellik!
8) Sayısal olarak kaç mail yazdım, kaç tane aldım bilemiyorum ancak son 5 aydır çılgınca telefonla konuşuyorum-MT'liğin yan etkisi-
9) Bütün iş yeri hastalıklarına sahibim, sıkılıyorum, belim ve maus ile haşır neşir olan omzum, kolum ağrıyor, bir süreliğine İBS oldum. Aralıklı gastrit sorunsalı ile uğraşmaktayım.
10) Normal bir işten çıkış saati mefhumunu unutmuş durumdayım. Ama umudumu yitirmedim, Polyanna'dan da hiç haz etmem.
11) Güneye gitmek, Köyceğiz'e taşınmak, Alaçatı'da bir seramik atölyesinde çamur olmak hayallerimi dizginlemeyi öğrenebilmiş değilim.
12) Senenin en hayırlı eylemi olarak "Çalışmak Yorar" ı sevgili mirimin katkıları ile insanlığın -önce kendimizin- hizmetine sundum. Ağlama duvarımız, iç dökme defterimiz, kusma atölyemiz oldu.
13) Alışmadım, alışamayacağımı öğrendim. Canımı acıttıkça, boşuna çalıştığımı hissettikçe, vaktimi heder ettikçe nefret etmeye devam edeceğimi, sonra durulacağımı kabul ettim, cebime yerleştirdim.
14) Beni bir tek "aşk" kurtaracak! Keşfimden ötürü gururlu ve bir o kadar da bedbahtım.
15) 2006'yı pek sevemedim. 27 yaş sayısal olarak şık dursa da, benim açımdan kayıplarla dolu bir yıl oldu, hem iş açısından hem de iç açısından.
16) Bu liste işini pek sevdim, içsel mevzuatlar için devam edeceğim. Bknz Polente Gezegeni

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home