Perşembe, Temmuz 10, 2008

Değişim, Gelişim, İstifa ve 25.000€

Önemli bir yönetmenin etkileyici bir filminden hareketle oluşturduğum emprovize başlık altında bu girişi yapmayı uygun görüyorum...

Efendim, daha ne olabilir, nasıl bu müşteri milleti kendisini aşabilir derken, gün be gün yine yeni yeniden bir yaratıcılık dehası ile karşılaşan biz sayın bünyeler arasında iş deneyimi açısından bu sürece en az bendeniz, şahsen, bizzat kendim katlandım 2,5 senelik deneyimimle sanıyorum.

Ama inanılmaz bir atiklikle, gerek ofis içindeki mesai saatlerinde, gerekse mesai sonrasında cep telefonu ve internet denen mendebur icatlar sayesinde sevgili müşterilerim bana yokluklarını hissettirmediler şükürler olsun.

Son yaşanan olayın ardından da "Çalışmak Yorar, Çalışmamak Eğlendirir" temalı bloğumu açmak üzere kişisel adımlarımı atmaya başlamış bulunmaktayım. Peki nedir bu son yaşanan gelişme: Karşı tarafın dangalaklığı sonucunda, kendileri sorumluluk almak istemediklerinden dolayı "Seni seçtim Pikachu!!!" şeklinde bir anda bizim ofise, özellikle de bana yüklenmeleri sonucunda, "Zararı biz ödemiyoruz! 25.000€'luk zarardan siz sorumlusunuz geri ödeyeceksiniz!" temalı tehditin ardından kendimi nerede nasıl buldum sayın ÇY ahalisi?

Telefon başında, el belde, "Hanım, hanımmmm! Senin ağzını ense köküne kadar yırtarım ben!!!!" modunun doruklarında gün içinde yapılan muhtelif telefon dalaşları neticesinde, kendileri zararı ödemeye yanaştı ekselanları...

Peki buradan kişisel kazanımım ne oldu:

-Bundan sonra CV'de şık dursun diye her işe atlama.
-Bundan sonra mümkünse salak insanlarla çalışma. (Çok ütopik!)
-Bundan sonra ağzından çıkan soluğun kaydını tut.
-Bundan sonra arkana bakmadan buradan kaç.

Sonraki günler içinde kariyerimi bu dört prensip üstüne kurabilirsem ne mutlu bana sayın ÇY.

Selamlar, saygılar!



3 Comments:

Blogger polente said...

Amanın sayın Patrick, ekmak parasına çalışırken bir de sizin gelecek yıllar yılı oluşacak ekmeğe göz dikilmiş, kaçınız hizla, destekliyoruz.

ÇY halkı olarak hep destek, tam destek

2:53 ÖS  
Blogger eda kemal said...

ah mirim güzel demişsiniz ben de diyorum. kaçmak ve de özellikle her işe atlamamak kısmına katılıyorum. hatta mümkün olsa çalışacağımız insanlarla önce ıssız bir adada bir hafta kalsak :P en azından iq ve eq seviyeleri konusundan bir fikir edinmiş oluruz. olmaz mı?...

3:33 ÖS  
Blogger patrick bateman said...

Hep destek ve tam destek hareketinden aldığım güçle, diyorum ki tüm dertli ofis yaşam formuna işşiz sakin günler vereceğim, ama sonrası için mesuliyet almıyorum. Arkama bakmadan kaçma isteği her saniye daha da büyümekte, tatil öncesinde yerinde oturamayan çalışan gibiyim valla.

4:16 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home