Cuma, Eylül 22, 2006

yaşasın edalar'ın işbirliği!

süresi, mekanı, hatta çalıştığın zat-ı muhteremlerin bile ne melem olduğunu bilmediğin küçük bir dünya üssü sanki burası. arada bir, kısa sürelerle miyopluğunu üzerinden atarak gördüklerin, gözlerinin kamaşmasına vesile oluyorsa, "kimse beni tutamaz" edasıyla üstüne atlamak istiyorsan gördüklerinin, Hirudo medicinalis (sülük) gibi yapışıp kalmalısın.

sanırım benzer bir durum var bu edalar arasında (insanın kendinden bahsederken 3. çoğul kullanması ne kadar enteresan!). metalleşme mi var acaba üstümüzde de mıknatıs gibi çektik birbirimizi. biraz öznelleştirdim durumu ama tümden gelip tümevarmak üzere alınan yol kadar çetrefilli bir hadise sözkonusu (halen aramızdan birinin çalıştığı ajanstaki saygıdeğer! patronu Arapça kelimeler kullanmanın süne zararlısı kadar tehlikeli olduğunu düşünüyordu, bir an nostalji oldu!)

29 harften türeyecek ne kadar da çok şey var şu hayatta, garip! bir de hepimize ait tek bir dil olsaydı, keşke!

3 Comments:

Blogger polente said...

ahahah, Kemal'e mirim diye seslendiğime göre size de zat-ı muhterem diyeceğim.

Aramıza ve anlam arayışımıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz

4:37 ÖS  
Blogger eda kemal said...

hoşgeldiniz katkılarınızı dört gözle bekleyeceğiz efendim :o)

5:42 ÖS  
Blogger eda kemal said...

birdenbire bu kadar eda nereden çıktı ya rabbim? bazen şizoya mı bağladım ben diye düşündüğüm olmuyor değil...

3:13 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home