Pazartesi, Ekim 02, 2006

i hate friday...

Çoğu işyerinde ne sevimli, ne sevinçli günlerdir o cumaları... Tabii şimdilerde yeni moda olan cumartesileri de çalışma ve çalışan gariban insana tüm insani ihtiyaçlarını karşılamak için tek bir gün -pazar- bırakma dalgasına kapılan işyerileri için artık geçerli değil bu durum. Ben ve bu ofisi paylaştığım kader arkadaşlarım içinse, istisnai durumlar dışında 2 günlük bir tatilin habercisi olan bu gün, buna rağmen genellikle ne sevimli ne de sevinçli geçer. Mutlaka akşamüstü 5 ya da 6 gibi gelen bir haber makus talihimizin belirleyicisidir... Biz çalışan insan 5 çalışma gününün sonuncusuna gelmiş olmanın yorgunluğuyla, en son günü de bir an önce bitirip biraz olsun dinlenme arzusu içerisindeyken; geciken brief'ler, matbaa kazaları, müşterilerin son dakika revizyonlarıyla -nedense son dakikada, hatta bazen iş baskıya gittikten sonra gelme adeti oluyor bu revizyonların- o gün uzadıkça uzuyor... Ajansta bol kalorili ve besin değeri bununla ters orantılı yemeklerle midemizi şişirip matbaa kontrolü, müşteri onayı ve bilumum zımbırtıyı beklediğimiz, üstelik bir sürü insanın da nispet yaparcasına vaktinde işlerinden çıkıp 'happy hour'ların akabinde gecelere 'aktığı' o cumalar... Ömrümden ömür yediler billahi...

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home