Salı, Ekim 10, 2006

Yüzbilmemkaçıncı Çözüm ve de Artan İşyeri Stresi...

Zaten ayaklarımızı sürüyerek geliyoruz, ofise, şirkete, plazaya, ajansa,vs vs vs bir de bunun üstüne sabah bastıran yağmur ve daha yağmur damlaları yere düşmeden tıkanan çok şahane bir trafik eklenince tam da değmeyin keyfime durumunu yaşıyoruz hepberaber.

Pek sevgili belediyemiz kitleleri memnun edecek yeni çalışmalara imza atarken çok sevgili yolcuları da unutmuyor tabiki ve de "Yüzbilmemkaçıncı Çözüm!!!!!!!!! Bilmemneköy Üst-Alt-Yan-Kelebek Kavşağı" diye her yere çarşaf çarşaf asıyor reklamları. Ecnebinin rush hour diye tabir ettiği trafiğin en keşmekeşli saatinde başlayan asfalt kazıma çalışmaları, tem de uzayıp giden kilometrelerce kuyruklar, gelmeyen arabalar, geciken metro vs vs vs nin üstüne, soğuk savaş sonrasında duvarın yıkılmasından sonra, dünyanın en büyük şantiyesi halini almış Berlin'den de fazla inşaatın, yol çalışmasının yapıldığı güzel İstanbul'umuzda çok sevgili işimize gitmek adeta daha da güzel ve de yaşanılası bir macera oluyor. Bilmemne altgeçidi çalışması, bilmemne üst geçidi çalışması, caddelerde puantiyeli asfalt, çiçekli kaldırım taşları, sokak lambaları daha da bir gözalıcı olsun çalışması, duvarı değiştirelim gibi binlerce inşaat ve de orda burada yükselen vinç ve de bilimum inşa makinasının oranına doğru oranla artan sinir katsayımla her sabah kanser olarak geliyorum ofise. Gülmek, neşeli davranmak için oscarlık performans gösterdiğimiz mekanımıza böyle barut fıçısı olarak girmek günün ilerleyen saatlerinde, artan gereksiz iş yüküne paralel artarak gün sonunda aynen vergilerimiz gibi bize, karın, baş ve de bilimum vucüt ağrıları ve sinir stres olarak geri dönmekte.

Daralıyorum... Yapmayın yahu... demin de dediğim gibi zaten ayaklarımızı sürüyerek geliyoruz, bir de böyle ekstra maceralar sunmayın bize.

2 Comments:

Blogger eda kemal said...

Hak vermemek elde değil size azizim, hele de dün akşam İşten Eve Dönüş'ü full featured olarak deneyimlemiş biri olarak. :P Tam iftar satinde çıktım yola, herkes iftar için eve dönmüş olur yollar da boşalır hesabıyla... Lakin hem yağmur çamur, hem belediyemizin çalışmalarıyla şenlenmişti trafik. Normalin iki katı süren yolda epey bir dur-kalk neticesinde sersemlemiş ve üşümüş bir halde eve attım kendimi. Gene de bu ne eziyet yahu yaşanmaz buralarda vb geyiklere giremedim kendi içimde dahi. Daha akıllanmamışım ben demek ki. :)

9:02 ÖÖ  
Blogger patrick bateman said...

Ah ah be efendim, zaten şu yaşıma kadar çekmediğimiz sıkıntıyı stresi bu yollarda son senelerde yaşamadık mı? Köy yollarında şenlikli yolculuklar, otobüste donmalar, sürekli aksayan seferler....metronun bile bozulduğu bir ortamda daha ne denir ben artık düşünemiyorum :)

10:29 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home