Pazartesi, Ağustos 25, 2008

özveri, zam, tatmin ilişkisi

bir tatil sonrası daha sizlerleyim sayın ÇY. her tatil sanırım bir iç muhakeme vesilesi oluyor. sonrasında yeni yeni gözlemler, tespitler ile dönüyorum huzurlarınıza. bakınız tatil ne kadar faydalı bir müessese.
artık işimizde manevi tatmin olayını çoktaaan geçmişim, bari maddi yönden tatmin olmanın bir yolu yok mudur diye bir düşünce aldı beni? biliyorsunuz zam denen şey bu camia patronlarının çoğuna ters. bu yüzden maaş artış yöntemi olarak çoğunluk transfer yoluna başvuruyor, yolunu buluyor. nasıl olsa iş her yerde iş, müşteri her yerde kanırtıcı, mesai desen yakın akrabamız, tebdili mekanda hem ferahlık hem zenginlik olur, değil mi? yani en azından bu kadar 'özveri' karşılığı beni şimdiki bağımlı (anne-baba bazlı) hayatımdan çekip çıkaracak bir miktar para geçmeli elime ki ben bu accaip yaratıcı reklam yazarlığını yapıcam diye başkaları da kendi hayatından özveride bulunmak zorunda kalmasın. misal baba diye seslendiğim 60'ına merdiven dayamış insan her pazartesiden cumaya sabahın 8'inde işbaşı yapmamalı! gidip canının çektiği ege kasabasında özlediği hayatı yaşayabilmeli. ne dersiniz ÇY, hatta sektörün, yaratıcılığın falanın filanın canı cehenneme deyip, paranın götürdüğü yere mi gitmeli???

Perşembe, Ağustos 07, 2008

A.S.A.P.

Dertliyim ÇY,

Bu seferki konum müşteri bazlı terör ve bunun yankıları, iş bilmeyenlerle çalışmamak ya da buna benzer birşey olmayacak. Bu sefer daha da içsel bir sorunun iş hayatında dışa yansımasına değinmek istiyorum.

Anlayamıyorum kullandığımız bu hibrid dili artık, ve de gına geldi artık. Türkçem çok da düzgün değil, 5 sene İngilizce eğitim, öncesinde de 4 sene Almanca, bunları takip eden yabancı arkadaşlar, sevgililer ve de ortaya karışık kültür, mültür ya da küntür derken ilginç bir şekilde konuşmaya başladım bendeniz de. Ama derdim bununla değil zira düzelmeye çalışıyorum, bu şekilde de zeytinyağı gibi üste çıkmasını biliyorum.

Bunu biliyorum bilmesine de kullandığımız ofis İngilizce Türkçe karması dilimsi şey artık bende alerji yapmaya başladı.

- Şu fieldlerı doldur!
- Ayyy bu sheet he hakkındaydı?
- Offf down oldum deadline'ı yakalayamayacağız.

Gibi milyar adedin üstüne az önce okuduğum:

- Data temizliğini a.s.a.p. yapalım.

ile ben resmen kendimden geçtim ve de bu yazıya sarıldım.
Şimdi alternatifler şunlar:

- Dil faşizanıyım (Vatandaş Türkçe Konuş! şeklinde ofisi süslemem gerekebilir.)
- Artık çemkirmek için en ufak sebep bile yeterli oluyor, dinlenmem gerek.
- Ya da obsesif takıntılı herifin tekiyim.

Valla neyim bilmiyorum ama bu karma dil beni germeye devam ettikçe sinir kirizi de a.s.a.p. olacak sanırım.

Pazartesi, Ağustos 04, 2008

plan 1 failed...

eda kemal'in müşteriden kurtulma planı (plan 1) hayal oldu. bu durumda plan 2'yi devreye sokuyoruz. yani bu mekandan acilen kurtulmak... bakalım sektörün ve türkiye'nin nev-i şahsına münhasır koşullarına rağmen plan 2'yi devreye sokmak mümkün olacak mı?
to be continued...