İşyerinde Kıskançlık...
Aman nesi var bunun zaten aşikardır olan şeydir bu, heryerde olur, son gelen çaylaktır adapte olması zaman alır, diğerlerinin d eonu kabul etmesi, vs vs vs gibi pek çok mantıklı yorumun çok sevgili nev-i şahsına münhasır bir kişilik gösteren iş yeri ortamımda, tecrübelerime dayanarak test ettim ve de akabinde onayladım ki, kıskançlık milletin kanına işlemiş.
İlk işe başladığım günlerde ben de düşünmemiş değildim bu pek naif, "ah canım zaten ben yeniyim, benim adaptasyonum onların da kabul etme süreçleri zaman alacak tabi ki..." şeklindeki yaklaşımları fakat 3. ayı bitirip 4. aya başladığımız şu zamanda bile, baştan beri düzenli olarak benimle ilişkilerini sürdüren idari kadrodan başka, masamdaki sevgili ve arkadaş resimleri gördükten sonra acı gerçeği anlayan ve de bana karşı olan tutumunu bir anda bilmem kaç milyon derece değşitiren sekreterden başka kimsenin yakınlaşma çabası olmaması, buna rağmen sabah giriş, akşam çıkış ve de yemek aralarında verdiğim tüm selamların güme gitmesi, sürekli süzen bakışlar, etraftayken alçalan sesler ve daha diğer unsurlar sayesinde bizdeki kıskançlık katsayısının temel tahammül sınılarını çoktan aştığını anlamış bulunmaktayım.
Tüm şirket içinde gayetlen de ezik bir pozisyonum olmasına rağmen, yeni mezun olmuş hatta mezun olmadan işe başlayıp mekanı kapatmış olmamın bu haset katsayısının artışına geometrik mi aritmetik mi katkı sağlayabildiğini hala çözebilmiş değilim.
işimi yap, işini yapayım felsefesi mi daha yerinde olur yoksa ne olursa olsun belirsiz bir süre beraberiz, iki kelam edelim yaklaşımı mı daha yerinde olur diye düşünüyorum sürekli ama gönlüm sürekli ilk şıktan yana, zira gün be gün naif tarafımı kaybediyorum çok sevgili iş arkadaşlarıma karşı.